Değişen dünyada ortaya çıkan gelişmeler ve etkileşimler ile yabancı dil öğrenmenin önemi daha da arttı. Hatta artık ana dilimizin yanında bir değil iki ya da üç dil şartı bile aranmakta.
Öğreneceğimiz her yabancı dil, aslında bize ayrı kültürleri de kazandırıyor. Yaşanan gelişmeleri daha derinden ve daha iyi takip etmemizi sağlıyor. Ancak yabancı dil öğrenmek, belli bir yaştan sonra insanlara son derece zor gelebiliyor. İnsanların değişen hafıza yapısı ve dildeki telaffuz problemi, bu zor gelişi haklı da çıkarıyor aslında. Bu durumda, yabancı dil öğrenmenin erken yaşta gerçekleşmesinde büyük fayda var. Yaş ilerledikçe öğrenme güçlüğü ortaya çıkabiliyor. Fakat beyin daha genç ve dinamikken yabancı dil öğrenimine başlanması, kelimelerin daha iyi hafızaya alınmasını ve telaffuz yeteneğinin de daha iyi düzeyde oluşmasını sağlıyor.
Yabancı Dil Eğitimi için en geç 3 yaş
Bu hususta, yabancı dil eğitimi oldukça erken yaşta başlaması konusunda birçok kurum aynı fikirdedir. Belirlenen yaş sınırı ise 3 yaş. Yani bireyler yabancı dil öğrenimine 3 yaşından önce başlatılmalıdır. Bakıldığında, bir dilin en etkin şekilde kullanıldığı dönemin 4 yaş olduğu gözlemlense de 3 yaşından önce çocukların yabancı dil aşinalığı ne kadar fazla olursa, o kadar kolay öğrenebiliyorlar.
Aynı zamanda, 0-3 yaş aralığı dönemine bakıldığında bebekler bile ikinci bir dil duymaya başladıkların da “ aynı anda öğrenmenin sağlanması” ile yabancı dili de öğrenmeye başlayabiliyorlar. Aslında bebeklik döneminden itibaren çocuklara ikinci bir dilin öğretilmesi çok önemli. İlk olarak kelimelerle ve müzik aşinalığı ile başlanabilir. Bebeklerin kulağına yabancı dilde söylenen ninniler bile onların o dile karşı öğrenmeye açık şekilde bulunmasını sağlıyor. Yabancı dil öğreniminin normal seyirde ilerlemesi bu şekilde olurken, 5 yaşındaki dil eğitimi almamış bir çocuğa da belli aşamalarla dil öğretilmesi mümkündür.
Çocuğun eğitim alacağı yerde, yabancı dilin sıklıkla konuşulması, dil öğrenmeyi kolaylaştıracaktır. Aslında her yaşta insan dil öğrenebilir. Ancak yaşanan durumun kolay hale getirilmesi ve daha iyi verim alınabilmesi için yabancı dil eğitimine erken başlamak oldukça önemlidir. Yabancı dilin erken yaşta öğrenilmesi kadar, yabancı dil öğretiminin nasıl yapılacağı da son derece önemlidir. Doğru tekniklerle yabancı dil öğretimi sağlanması, verilen eğitimin eğlenceli ve kalıcı olmasına da ortam hazırlar. İlk önce basit kelimeler ve müziklerle yabancı dil eğitimine başlanmalı ve çocuğun öğrenmeye merakını artırmak amaçlanmalıdır. Merakı artan çocuğun, kelime ve bilgi alma kapasitesi de oldukça artacaktır. Dil eğitimini sağlamaya çalışırken, ortamın gergin ve bir sınıf gibi olmaması durumuna da dikkat edilmelidir. Yani çocuk sıkılmadan rahat bir ortamda öğrenirse, bu durumu oyun gibi görecek ertesi gün tekrarlamak isteyecektir.
Çocuğa küçük yaşlarında verilen yabancı dil eğitimi sayesinde farklı bir dile aşina olan çocuk dil eğitiminde daha başarılı olduğu birçok uzman tarafından ispatlanmıştır. Çocuğun büyüdüğü evde ya da kreşte yabancı bir dil öğrenmesi ve daha sonraki yıllarda yurtdışında yapacağı dil eğitimleri ile de pekiştirilerek ömür boyu birden fazla dili anadili gibi konuşması sağlanabilir. Küreselleşen bu dünyada karşılaşılan dil ihtiyacını küçük yaşlarda vermek, çocuğa iyi bir kariyer hazırlamak açısından faydalı olacaktır.
